Ana SayfaHaberYaşamlarımızı savunmak için davanın takipçisi olacağız!

Yaşamlarımızı savunmak için davanın takipçisi olacağız!

Sevda Karataş

19.09.2023 tarihinde Ankara Ger-San Sanayi Sitesindeki sünger fabrikasında çıkan yangında biri göçmen 2 işçi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin açılan ceza davasının ilk duruşması bugün gerçekleştirildi.

İddianame taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmaktan düzenlendi.

Olaya dair alınan 05.10.2023 tarihli itfaiye olay raporunda, “Giriş katta sünger kırpma makinesi vardır. Havalandırma yoktur. Elektrik panosu buradadır. Elektrik şase yapınca alev almıştır. Kıvılcımlar plastik, sünger muşambalara sıçramıştır.” bilgileri yer almaktadır.

Dosya kapsamında alınan 12.10.2023 tarihli bilirkişi raporunda ise, “Sünger yapıştırıcı gaz salmıştır. Topraklama yoktur. Kablo ve prizler deforme, hasarlı koruma yoktur. Kaynak işleri için ayrı bir yer yoktur. Elektrik kablosundaki şase her yer süngerlerle dolu olduğu için ortamı tutuşturmuştur.” bilgileri yer almaktadır.

Olay anında alınan itfaiye raporunda ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı için yangının gerçekleştiği açıkça ortadadır.

Olay anında fabrikada olan müşteki tanık makineci işçi; Kırpıntı makinesi çalıştıkça şartelin attığını, olay gününde 2 kere elektrik kesildiğini belirtiyor. Yangının ilk elektrik kesintisinden sonra başladığını fakat kendilerinin elektrik açıldıktan sonra çalışmaya devam ettiğini belirten işçi; aşağıdaki yangından kendilerine haber verilmediğini, şans eseri kurtulduklarını ekliyor. Bir süre sonra aynı işyerinde çalıştığı göçmen bir işçinin o kata gelerek yangın olduğunu kaçması gerektiğini söylediğinde camdan atlayarak kurtuluyor.

Yine olay anında bir üst katta olan tanık satış sorumlusu; aynı göçmen işçinin onlara da haber verdiğini aşağıda bulunan süngerlere atlayarak kurtulduğunu belirtiyor.

Sanık patron “acil çıkış kapısı” dahi olmayan işyeri için tüm önlemleri aldığını iddia ediyor.

İşçiler için “kaçmak yerine geri döndükleri” için aptallıklarından öldüklerini söylüyor!

Tutukluluğun devamına karar verilmesi üzerine sanık; “kiralarım, giderlerim, vergilerim var. Benim de en az onlar kadar zararım var, tahliyemi istiyorum.”

Sanık müdafi ise savunmasında; bilirkişi raporunda elektrik panosunun, süngerlerin nerede olduğunun dahi tespit edilemeyeceğini çünkü işyerinde metallerin dahi eridiğini, küllerden başka hiçbir şey olmadığını söylüyor.

Hayatını kaybeden işçilerin anneleri, çocukları ise aynı acıyla feryat ediyor; “önlem alınsaydı benim çocuğum/annem ölmeyecekti”

Göçmen işçi Safire’nin annesi yangından sonra cenazeyi gördüğünde çocuğunu tanıyamadığını söylüyor.

İşçiyi öldürmenin işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemi almaktan daha ucuz olduğu bir düzende; daha fazla kâr uğruna dayatılan güvencesiz çalışma koşulları altında elimizden alınan yaşamlarımızı savunmak, Müge’nin ve Safire’nin adaletinin sağlanması için dosyanın takipçisi olacağız.

Davanın diğer duruşması 4 Nisan 2024 saat 15.00’da görülecek.

RELATED ARTICLES

Son Eklenenler