20 Kasım’da Katar’da başlayacak olan 2022 Dünya Kupası hazırlıklarının 2010 yılından itibaren başlamasından bu yana 12 yeni stadyumun inşası için en az 20.000 göçmen inşaat işçisinin iş cinayetlerinde katledildiği bilgisi haberlerde yer alıyor. Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan gelen en az 6.500 göçmeninin de bu ölüm sayılarına dâhil olmadığı belirtiliyor üstelik.
Geçtiğimiz 12 yıl içinde Katar, Dünya Kupası hazırlıkları için stadyumlar dışında devasa bir proje başlattı. Katledilen binlerce insanın kemikleri, kanları; havalimanı, yollar, oteller, stadyumların altında kaldı.
Dünya Kupası Hazırlık Komitesi tüm bu projelerdeki ölümler sorulduğunda, “Tüm bu trajedilerden çok üzüldük ve gerekli derslerin çıkarılmasını sağlamak için her olayı araştırdık. Bu konudaki şeffaflığı her zaman koruduk ve hayatını kaybeden işçi sayısı ile ilgili yanlış iddialara karşı çıkıyoruz.” İfadelerini kullanırken bu “şeffaflığın nasıl korunduğuna değinelim.
2021 Ağustos’unda Uluslararası Af Örgütü, resmi hükümet verileriyle 2010 ile 2019 yılları arasında Katar’da farklı yaşlardan 15.000’den fazla göçmen işçinin öldüğünü açıkladı. Bir İslam ülkesi olan Katar’da otopsi yapılması yasak olduğundan, insanların ölümleri ‘doğal nedenler’ veya ‘bilinç kaybı, kalp durması’ olarak bildiriliyor ve bu ölümlerin çalışmaya bağlı olduğuyla ilgilenilmiyor.
İşçiler 50 santigrat dereceye varan sıcaklarda on iki saatlik vardiyalarda haftanın yedi günü bilinçlerini kaybedip ölene kadar çalıştırılıyor. Öte yandan futbol stadyumları, havaalanı, metro, yollar, oteller ve diğer tüm projelerin yapımıyla, Dünya Kupası için 185 milyar dolar harcandığı aktarılıyor.
Bir başka gündem konusu ise binlerce işçinin katli karşısında hiç sesini çıkarmayan FIFA, Dünya Kupası’nı Katar’a rüşvet karşılığında verdiği gerçeği. Dün yaptığı açıklamada FIFA Başkanı Gianni Infantino: “Dünya Kupası’nın Katar’da olmasının eleştirilmesi ikiyüzlülüktür. Biz Avrupalılar, son 3000 yılda yaptıklarımız için başkalarına ders vermeden önce özür dilemeliyiz.” şeklinde elbirliğiyle yaptıkları katliamı, ahlaksızlıkları ikiyüzlüce satmaya çalışıyor. Sermayedarlar adeta ellerinin kiri gibi gördükleri işçileri katledenlerden bir de özür dilememizi bekliyor.
Dünya gündeminde yerini “kanla” alan 2022 Dünya Kupası birçok ülkede protestolarla ve boykotlarla karşılandı. Katar’a ziyaretlerin azalması ve beklenen taraftar kitlesinin sağlanmaması üzerine Katar hükümeti maçlara Pakistan’dan parayla taraftar getirtti. Bu da işe yaramazsa bedenlerinin her noktasını sömürdüğü göçmen işçileri de bu kez taraftar olarak kullanacağı açıklandı. Tüm bu korkunç, aşağılık, rezil organizasyon karşısında Dünya Kupası Organizasyon Komitesi ve Katar hükümeti ölüm sayılarını önemsiz göstermeye çalışıyor. Ancak ortaya çıkan ayrıntılar karşısında tablo daha da korkunçlaşıyor.
Ülke nüfusunun sadece yüzde 10’u kadarı Katar vatandaşlığına sahip iken geri kalan yüzde 90’ı ise göçmenlerden oluşuyor. Az bir kesim görece iyi işlerde çalışma imkânı bulmuş olsa da Asya ve Afrika’dan gelen büyük çoğunluk ise ağır beden işçiliği yapıyor. 170.000’den fazla ev işçisi göçmen kadın çokça cinsel istismar ve cinsel saldırıya maruz kalıyor.
Bir başka dikkat çekilmesi gereken kısım ise Katar’ın devlet yatırım fonu, dörtte biri Britanya, ABD ve Fransa’da olmak üzere onlarca ülkeye 350 milyar Euro’dan fazla yatırım yaptı ve Londra Borsası ile Barclays ve Crédit Suisse bankalarında önemli hisselere sahip. Katar Almanya’da Volkswagen, Deutsche Bank, Hapag-Lloyd ve enerji şirketi RWE de dâhil olmak üzere 25 milyar Euroluk yatırım yaptı. Son on yılda Avrupa futbol kulüplerine yaklaşık iki milyar Euro Katar parası akmıştır.
Deutsche Bahn, Siemens, yazılım şirketi SAP ve inşaat sektörü de dâhil olmak üzere Avrupalı ve Alman şirketler Katar’daki büyük projelerde yer alıyor ve işçilerin sömürülmesinden pay alıyor. 2018 yılında dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel ekonomik bağları derinleştirmek amacıyla Emir Es-Sani’yi Berlin’de kabul etmişti. Rusya’ya yönelik yaptırımların başlamasından bu yana Katar’a gaz ve petrol tedarikçisi olarak da teklif götürüldü. Bu nedenle hem Ekonomi Bakanı Robert Habeck (Yeşiller) hem de Şansölye Olaf Scholz (Sosyal Demokrat, SPD) bu yıl Doha’da Emir’e saygılarını sundular. [1]
Fransa’da ise hala mahkeme sürecinde olan bir yolsuzluk boyutu mevcut. Katar’ın Dünya Kupası projesinin önemli isimlerinden üçü Fransız. Dönemin cumhurbaşkanı ve sonradan PSG’nin sahibi olacak Katarlı Nasır el Halifi’yle yakınlığı bilinen Nicolas Sarkozy, dönemin UEFA başkanı ve FIFA başkan yardımcısı olan Michel Platini ve adını futbol efsanesi olarak tarihe yazdıran Zinédine Zidane. Zidane’a Katar tarafından projelerini desteklemesi için birçok kaynak 13 milyon Euro verildiğini iddia ederken, Zidane’nın açıklaması üç milyon yönünde olduğu.
Sarkozy rüşvet alarak Katar adına baskı yapmakla suçlanıyor ve soruşturmaların en önemli şüphelisi. 2019’da Fransa’nın yolsuzlukları araştırma kurumu tarafından kısa süreli gözaltına alınan Platini ise Sarkozy tarafından kullanıldığını ve tamamen bağımsız sebeplerle Katar’ı desteklemeye karar verdiğini söylüyor. Nicolas Sarkozy, rüşvet alarak Katar adına baskı yapmakla suçlanıyor ve soruşturmaların baş şüphelisi. Eşcinselliği yasaklayan ve teorik olarak idamla cezalandıran Katar LGBTİ+ ve kadın örgütlerinin de hedefinde. Katar’ın IŞİD dâhil olmak üzere İslâmcı terör örgütlerine büyük finansal destek verdiği, Müslüman Kardeşler hareketi ve İran’la olan yakınlıkları iddialar arasında.[2]
Katliam, yolsuzluk, rüşvet, ahlaksızlık ve tüm bu alçakça sömürünün ardından pişkince açıklamalar yapan FIFA en az Katar Hükümeti kadar eli kanlı bir suçlu. Endüstriyel futbol sermayedarların elinde kanla tüm dünyaya pazarlanıyor. Bugün başlayacak olan bu maçları boykot etmek yeterli bir karşılık olmasa da bu suça ortak olmamak hem tüm devletlerin hem de her birimizin görevi. Kanla ve işçilerin kemikleri üzerine inşa ettikleri statları başlarına yıkacağımız ve hep birlikte özgürce yaşayacağımız bir dünyayı inşa etmenin mümkünatına inanıyoruz. Katledilen binlerce göçmen işçiye bir dünya borcumuz var. Anılarına saygıyla.
[1] https://www.wsws.org/tr/articles/2022/11/07/ebvh-n07.html
[2] Stockholm International Peace Research Institute, aktaran The Guardian, 23 Şubat 2021, https://birartibir.org/kole-cesetleri-uzerinde-futbol/